İLK AŞK ELBETTE İLK ROTA KAŞ

Mart 21, 2016

      

  Evet 27 şubatta başladı hikayemiz.28' de imzaları atmış ,sevdiceğimi İstanbulda bırakıp;kavuşacağımız günün hayaliyle dönmüştüm Kaş'a...Altı üstü bir hafta vardı...Geçmek bilmedi saatler,günler:)))Yüzümde gülücüklerle gezerken ne yazık ki teslimat yine gecikti..Hayatımda yeterince karabasan dönenip duruyordu tam da o sıralar...Bir yandan da en uzun yolum iki defa Fethiye olduğu için Antalya dan nasıl geleceğim diye de düşünüyordum kara kara...Neyse plaka, ruhsat, ne olacak bu trafik sigortasının halleri; hadiiii kaskoda lazım derken zamanı geçirmeye çalışıyordum. Neyseki muhteşem bir plakam oldu da(teşekkürler sayın satu:)) biraz düzeldi moralim.




Uzun yola çıkmadığım içinde açıkcası doğru dürüst ekipmanımda yoktu...İnternetten çok alışveriş yaparım ama denemeden bu sefer olmaz diye düşünüp; hazır toplantı bahanesiyle Antalya ya gitmişken alışverişi tamamladım..Benim için ilginçti:)) İş yerinden arkadaşlarım da vardı..Düğün alışverişine çıkan tipler gibiydik:))İlginçti çünkü teknik malzeme alırken özellikle günlerce forumları ,blogları inceler;sorar soruştururum..Ama kavuşmamıza az kalmıştı.Ekipmansız da Antalya dan gelemezdim...Can motor da ki arkadaşlar sağolsun..Çeyizi tamamladık:)))


         Veeeee beklenen telefon geldi:)))))Kızıl fırtına Cumartesi sabah (12 martta) Antalya da   olacaktı:)Bende bir bayram havası:)))Gece uyku tutarmı hiç:))






Neyseki Sayın Satu da Antalya ya gidecekti..Oğuz Motor a kadar sağolsun bıraktı ve ilk kavuşmamızı görüntüledi...







evet gerginim biraz:((( Hem uykusuz hem yorgunum..Bir de fuarda yok africa twinler,yok ktm adventure 1290 lar yok efendim ducatiler derken kzıl fırtınam(geçici isim) bana gayet makul boyutlarda gelmişti..Ama yanyana gelince eyvaaahhhhh dedim gerçekten:) Neyseki ilk tedirginliğimiz çabucak geçti...



Sarıldık hasret giderdik:))Oğuz motor sağolsun aparatla biraz daha alçalttı..Bolca çay kahve ikramı,benim hala kendine gelmeyen cesaretim,misafirperverlikleri derken baktım 3 4 saati geçirmişim orada...Bir bahaneyle gözü karartıp en önemli eksiğim kaskıda tamamlamış oldum..






Kendileri airoh gp 500 capirossinin kullandığı karbonlu kevlerli söylemesi ayıp:))) eee tabi kırmızılı:)Eeeee sıra geldi akşam trafiğinde Antalya caddelerine düşmeye:)





    

    

       Vira bismillah:))) Otelde yer ayırtmaya bile cesaretim yok aslında:)Ya bulunduğu sokağa caddeye gidemezsem diye:))Açlıktan da öleceğim.Kalabalık bir yandan,kızıl fırtınayla aşina değiliz o bir yandan,şehir içi trafiği çıldırmış olmalı...Kan ter içindeyim:)))Artçı bir dünya yusuf:)))Neyse ki offroaddan alışığım yusufgillere:)İlk benzini alıp doyurduk herifin karnını 60 tl ye:))Tesadüfen yolumuz Mark Antalya nın önüne çıkınca karnını doyurma sırası bende:)..Ama uzaklaşamam öyle:))Gözümün önünde dursun :)





  

     Yeniden trafikle boğuşma,Konyaaltında buzlu portakal suyu molası...Ve paşamızında rahat konaklayacağı otel arayışı...Yorgunluktan ölmüşüm:)))Artık nasıl kasmışsam kendimi:))Yinede uyku tutmuyor;çıkıp çıkıp balkondan bakıyorum:)Kolay değil ilk rotamız belki de Türkiye nin en iyi rotalarından biri.(aslında tecrübede isteyen bence) Sabah erkenden uyanıp güzel bir kahvaltı ve gelsin muhteşem rota...








    Gayet keyifli gidiyoruz...Yüzüme maske gibi oturmuş bir gülümseme:)İlk mola meydan restaurant..Dilber arkadaşımda Antalya dan dönüyor arabayla...Buluşup kahve keyfi yapıyoruz..ve tabi poz vermeyi ihmal etmeden:))




       

                                                         

             Veeeeee dalyaaaa:))))







     


       Yol keyifli,ben keyifli...Sanki bir şiirin kelimeleriyiz....Oldum olası otomobil sevdim,motorsiklet sevdim,arazi aracı hatta traktörde sevdim...Ama altımdaki yunan tanrısı aldı aklımı başımdan...Kendi başına yolu bulan küheylan gibi her an atağa hazır...Ben Efem haricinde hiç bir makinadan haz almadım bu kadar...


       Efem demişken:)))





                       Yadetmemek nankörlük olur:)))



    Sarı tabelalar hep takıntım.Ne yazık ki bu sefer uğrama şansımız yok..Başka zamanlarda uzun uzun anlatırız belki muhteşem coğrafyamdan tiradları...





 

     Bir gün önce Finike Demre arasındaki virajlı yoldan tırstığımı anlatınca,iyi bir motorsikletçi Umut sağolsun beraber gelelim dedi...Ben yinede pazarını mahvetmek istemesemde sağolsun Kumluca molamda bana yetişti...Hemde harika bir sürprizle...Çünkü tek buddym i de artcı olarak almıştı yanına...Bayram sabahı çocuğu gibiyim:)))






    Çaylar içildi;Umut neredeyse motorsiklet yol sanatı kitabını anlayacağım dilde özetledi...Verdiği harika bilgiler o kadar işime yaradı,en korktuğum o kilometreler nasıl güzelleşti anlatamam..Teşekkürler bir kere daha hem buddym e hem de Umut a...







    Dalış yapanlar bilir:)))Yüzeye çıkmadan deco beklemesi yapılır...EEEE bizde yeni yunan tanrımla vurmuşuz azotun dibine:)))O zaman ilk hedef dalış sonrası en sevdiğimiz mekanlardan DECO STOP....Kaş limanı manzaralı mekana yaklaşır yaklaşmaz ekipten kopan alkış sesleriyle colosseum da galip gelmiş gladyatör gibi hissediyorum kendimi:)))Arkadaşlar,dostlar bu keyifli anımı paylaşmaya gelmiş daha ne olsun...



                             Sevgilimle tanışıyor herkes:))Pozlar veriliyor....







Sakaryada dan okan kardeşimde yanımda.







       Bu satırları yazarken geçen hafta sonumu özetledim:) bu gün 700 km de ve artık adı da kondu kırmızı fırtınanın...O bir ADONİS...Hikayesi başka zamana...Sürçü lisan ettiysem affola......





  • Paylaş:

BENZER YAZILAR

0 yorum