Günlerce düşündüm kavuştuğumuzda kızıl fırtınaya nasıl sesleneceğim diye..Bazılarınıza garip gelebilir bir metal yığınına aşk duymak,sevgiyle yaklaşmak...Oysa bir çoğunuz da beni benden daha iyi anlar eminim...Bir sürü sebebi oldu düşünürken adının Adonis olması için...Başucumda Azra Erhat ın mitoloji sözlüğü, Mavi Anadolu su..... Hadi yaslanın arkanıza; alın bir fincan kahve merak ediyorsanız...
Adonis, Yunan mitolojisine göre Afrodit'in aşık olduğu ölümlüdür……
Adonis le ilgili kaynaklarda anlatılan farklı hikayeler var…Benim ki bilimsel olmayan işime gelen bir derleme aslında…
Neden Adonis olsun istedim ;anlatayım efendim…
Elbet mitoloji takıntım birinci sebep.Anadolu;bu hikayelerin geçtiği, yazıya döküldüğü, anlatıldığı en önemli coğrafyalardan biri.. Binlerce yıllık tarihin fısıltıları o antik kentleri dolaşırken dönenip durur etrafımda..Sonra Azra’nın, Halikarnas balıkçısının ve daha kimlerin kimlerin emeğiyle sarı tabelalar renge bürünür,cana bürünür, şiire bürünür.
(Anadolu-mitoloji-1)
Gelelim Adonis efsanesine… Köken ve kaynak olarak güney Akdeniz ve Anadolu efsanelerine bağlıdır. Özellikle Sümer ve Hitit yani Anadolu kaynaklıdır .(Sümer'deki Dumizzi/Temmuz-İnanna/İştar ve Hitit bereket tanrısı Telepinu, Kybele-Attis efsaneleri) ).(TEMMUZ 2)
’’Adonis efsanesi Sümer ve Hitit kaynaklarından gelmektedir. Adonis İbranice “efendi” anlamına gelen Tammuz (Türkçe Temmuz) adının yunancalaştırılmış karşılığıdır. Temmuz-Adonis efsanesiyle Hitit bereket tanrısı Telepinu efsanesi arasındaki ilişki ve benzerlik göze çarpmaktadır.” der Azra Erhat (Mitoloji Sözlüğü)
Anlatıla gelen hikaye masmavi denizlerin köpüğünden doğan tanrıça Aphrodite in öfkesiyle başlar..
Venüs'ün Doğuşu, İtalyan ressam Sandro Botticelli'nin 1482–1486 yılları arasında tuval üzerine tempera ile çizdiği tablo
Suriye ya da Kıbrıs kralı KiNYRAS'(Kiniras)ın güzel kızı MYRRNA (Miyra – Mirina) ya da bir diğer adıyla Smyrna (Simima) (Yani İZMİR GÜZEL İZMİR) güzelliği ile öylesine övünmektedir ki; hatta güzellik tanrıçası Afrodit’i bile kendine eş tutmakta, onunla yarışmaktadır .Afrodit onun kendisine karşı olan bu saygısızca davranışına öylesine öfkelenir ki; bir gün tüm acımasızlığıyla aşık eder kral kızını babasına!… Babasını da bu aşkın günahını hissetmesin diyerek büyüler çarpıcı soluğu ile…
Tanrıça Aphrodite'nin lanetine uğrayan kralın kızı Myrrha ya da SMYRNA babasına aşık olarak onunla birlikte olur.Bunun farkına varan kral, bu günahı temizlemek için kızını öldürmeye kalkar, ancak tanrılar araya girerek SMYRNA 'yı kurtarmak için onu bir mersin ağacına dönüştürür.
The Birth of Adonis Marcantonio Franceschini
Doğum zamanı gelince SMYRNA 'nın dönüştüğü bu ağaç içini çekip inleyemeye başlar. Bunun üzerine Doğum Tanrıçası gelip ağaca dokunarak konuşup onu yatıştırır. Daha sonrasında ağacın kabuğu çatlar, gövdesinden ölümlülerin en güzeli olan Adonis dünyaya gelir. (SMYRNA-3)
Çocuğa aşık olan Aphrodite onu gözlerden uzak tutmak için yeraltı tanrıçası Persephone'a emanet eder..Ama Persophone'de çocuğa vurulur ve onu Aphrodite'e bir daha geri vermeye yanaşmaz. İki tanrıçanın Adonis kavgası bütün Olimpos'u ayağa kaldırır.Zeus ne yapacağını bilemez ve sonunda kararını verir: Adonis yılın yarısında (ilkbahar, yaz) Afrodit ile ve yılın diğer yarısında (sonbahar, kış) Persephone ile kalacaktır.Mevsimlerde bu şekilde ortaya çıkmıştır.(adonis demek yaz demek 4)
Bereket tanrıçası Afrodit sonbaharda Adonis'in gidişine o kadar üzülür ki bütün canlılar onunla beraber yas tutarlar, sararıp solar, yaprak dökerler. Kışın ise Afrodit'in özlemi o kadar fazlalaşır ki bütün doğa da onunla beraber donar kalır. İlkbaharın gelişiyle Adonis yeryüzüne çıkar Afrodit'in yanına; doğa da canlanır birden, ağaçlar yeşerir, doğurganlık geri gelir yeryüzüne.
Gel zaman git zaman Adonis 8 ay Afroditin, 4 ay Persephone nin yanında kalmaya başlar.Bu işe bozulan Persephone ,Afrodite aşık olan Ares e anlatır durumu(Ares savaş tanrısı, Roma mitolojisinde Mars)..
Ares in kıskançlığı Adonis in sonu olur..
venüs and adonis PeterPaul Rubens
Adonis in en büyük tutkusu av olduğu için;Afrodit onu bir gün ava çıkarır
VENUS AND ADONIS Tiziano Vecellio
Ne yazık ki Ares yaban domuzu kılığına bürünerek yaralar Adonis i..
Adonis ;
kanaya kanaya can verir....
Rivayet odurki;
Adonis in kanının aktığı yerlerde ANEMON lar
(Manisa Lalesi) biter. (ANEMON-5)
Afrodit sadece gözyaşı döker sevgilisi ölürken ....
luca giordano (adonisin ölümü)
Çünkü tanrıların ölüm üzerine hiç bir güçleri yoktur...
Adonis'in yardımına koşan Aphrodite'den,ayağına batan diken nedeniyle akan kan tanrıçanın çiçeği olan beyaz gülü kırmızıya boyar...
Kandan kırmızı olan kırmızı güller bu yüzden aşkın sembolüdür.(kırmızı-6)
İdil şairi Bion;Tanrıçanın,Adonis in akan kanı kadar gözyaşı döktüğünü ve her damla gözyaşından bir gülün,her damla kandan bir dağ lalesinin oluştuğunu anlatır....
Shakespeare de kayıtsız kalamaz ve ilk ürünlerinden biridir venüs le adonis şiiri.. 1593 yılında basılmıştır. 1194 mısradan oluşur.
Böylece biter trajik bir aşk hikayesi daha...Okyanusun köpüklerinden apak doğan kadının; gözyaşı da tutkusu da dağda, denizin mavisinde yaşamaya devam eder tüm ölümlülere inat...
Aşkın doğuşu;
Aşkla beraber ihanette doğmuş
İhanetle beraber kıskançlık………..
Kıskanmış Smyrna’yı, Afrodit
Laneti üzerine olmuş
Aşıkmış babasına Smyrna
Girmiş habersizce koynuna
Duyunca babası
Almış kılıcı eline
Yürümüş üzerine
Durur mu Smyrna
Mersin ağacına dönmüş sonra.
Bu ağacın gövdesinden
Adonis çıkmış yeryüzüne
Güzel mi güzel, yakışıklı mı yakışıklı
Görenlerin güzleri kamaşmış
Afroditle, Persephone
Paylaşamamış bu güzel delikanlıyı
Tanrıların tanrısı Zeus
Aracı olmuş ikisine
Adonis yılın dört ayını Afrodit’e
Dört ayını Persephone’ye ayırmış
Geri kalan aylar
Kendisine bırakılmış.
Adonis aşıkmış Afrodit’e
Onu çok beğenmiş
Geri kalan aylarda ona gelmiş.
Bu duyulunca
Kızılca kıyamet kopmuş tanrılar katında
Yer altı tanrıçası persephone
Kıskançlıktan çatlamış
Savaş tanrısı Ares
Bereket tanrısı Artemis’le buluşmuş
Ölüm kararı çıkmış ikisinden
Adonis ah Adonis
Yaban domuzu sürülür üzerine
Afrodit koşar sevgilisine.
Adonis kasığından yaralıdır
Kanlar içinde ölür
Afrodit kimin yaptığını bilir.
Adonisin toprağa düşen kanı
Her bahar gelişinde
Dağ lalesi olarak süsler etrafını
Sevgilisine koşarken Afrodit
Ayağına batmıştır dikenler
Kanı kıpkırmızı yerlerde
Şimdi Afrodit
Beyaz yerine
Kırmızı güllerde.
…………….
Aşkla beraber ihanette doğmuş
İhanetle beraber kıskançlık
Yeryüzünde mücadele
Bundan sonra başlamış. ...
http://sanrifanzin.blogspot.com.tr/2012/08/ask-n-dogusu.html
Ağacın Öyküsü
Ağaç kayığa dönüşmeden inmedi suya
İnsan taşımadı kıyıdan kıyıya
Yeşerdi yaprak açtı
Boyandı çiçek
Güneşte gölge saldı yemiş yağdırdı
Uygar değilken insan
Ağacın korkusu yoktu
Demir bakır tunç derken
Balta kılıç bıçak
Sap kılıf tutacak
Ok kargı mızrak
Kaçtı yaşamın tadı
Ağacın ocağı söndü.
Önce dalda barınak ev olmuş ağaç
Arkadan gelin sandığı dolap
Biraz daha gelişince insan
Mezat tahtası tabut…
Agaç dedi ki Telepinu*’ya:
“Artık büyütme beni
Yeter sap olduğum baltadan çektiğim
Derimin yüzüldüğü toprakta süründüğüm
Yatmak istemiyorum yerde.”
O gün bugündür
Bütün “ağaçlar ayakta ölür. İsmet Zeki Eyuboğlu
* TELEPİNU
“Kışın bitişi baharın gelişidir TelepinuYüce dağ doruklarından doğanIşıklarla yöryüzüne yağan güneşle.Adonis* derler benzerine SuriyeDolaylarında yürek doğruyan bir öyküyle.Sevmez Telepinu yeşeren bitkileri koparmayıBundandır “yaş kesen baş keser” deyişleriAtalarımızın bilinmeyen bir çağdan beriBundandır çayırların sarıya yönelince biçilişiEv yapımında kurumuş ağaçların kullanılışıTelepinu’dur Anadolu toprağı
Anadolu toprağıdır Telepinu”
İsmet Zeki Eyuboğlu
Hala olmadı mı:)))
ADONİS;
Aşk.....
Adonis
Anadolu,
Adonis temmuz(doğduğum ay),
Adonis uyanış,yeniden doğuş;
Adonis ağacın bağrından kopup gelen,
Adonis hem bir ananın
hem bir kadının seveceği,
Adonis bereket,
Adonis tango kırmızısı çiçek..
Adonis İzmir
Adonis deniz
Adonis dağ başında lale...
Hem ölümlü
hemde yaşamakta hala...
Adonis kan
Adonis can;canan
Adonis al bayraklı vatan....